Annesinin yıllardır ’dik dur’ dediği genç, 3 saatte 5 santim uzadı
Antalya’da uzun süredir annesinden “Dik dur” uyarısı alan 17 yaşındaki Burak Kahya, ailesi tarafından korse ile tedavi edilebilir düşüncesiyle özel bir hastanede görev yapan Doç
Super Admin
@superadmin
Eklenme:
10 Kas 2024 - 08:25
Güncellenme:
10 Kas 2024 - 08:25
Antalya’da uzun süredir annesinden “Dik dur” uyarısı alan 17 yaşındaki Burak Kahya, ailesi tarafından korse ile tedavi edilebilir düşüncesiyle özel bir hastanede görev yapan Doç. Dr. Ömer Bozduman’a götürüldü. Bozduman; değerlendirmesinde, Kahya’nın kifoz olduğunu ve kamburluğunun normalin çok üstüne çıktığını tespit ederek, cerrahi müdahalede bulundu. Sağlığına kavuşan ve boyu ameliyat sonrası 5 cm uzayan 11. Sınıf öğrencisi Kahya, “Ameliyat çok iyi geçti, özgüvenim yerine geldi. Artık dışarı çıkmaktan korkmuyorum” dedi.
17 yaşındaki lise öğrencisi Burak Kahya’nın kambur duruşunun gözle görülür seviyede artmasının ardından annesi Ayşe Kahya, Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ömer Bozduman’dan randevu aldı. Kahya, burada yaklaşık 3 saat süren Kifoz ameliyatıyla kamburluğudan kurtuldu, boyunda ise 5 santim uzama oldu. Çocukluk yaşlarından itibaren oğlunu sürekli olarak dik durması yönünde uyaran Ayşe Kahya, oğlunun geçici olarak düşündüğü rahatsızlığı için, belki korse takılabilir düşüncesiyle hastaneye gittiklerini ifade etti. Oğlunun rahatsızlığını hastanede öğrendiklerini dile getiren Kahya, “Burak’ın şansından Doç. Dr. Ömer Bozduman hoca ile tanıştık, Burak’ta geçici bir kamburluk olmadığını, kifoz olduğunu öğrendik. Ömer hoca platin koyulacağını anlattı, onayladık. 22 Ağustos’ta geldik, 29 Ağustos’ta ameliyatımız oldu. Burak şimdi iyi, dik duruyor” ifadelerini kullanırken, Doç. Dr. Ömer Bozduman ise, “Müdahale etmemizdeki temel amaç; bu eğriliğin daha da artmasının, iç organ ve akciğer kapasitesinin azalmasının önüne geçmektir” dedi.
“Burak, ameliyattan sonraki gün kalkıp yürüdü”
Doç. Dr. Ömer Bozduman, Burak Kahya’nın ailesi tarafından duruş bozukluğu şikayetiyle getirildiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Annesi sürekli kambur şekilde durduğunu ve dik durması gerektiği yönünde uyardığını ifade etti. Bu duruş bozukluğunu incelerken, kamburluğunun artmış olduğunu tespit ettik. Gerekli radyolojik değerlendirmeler ve klinik değerlendirmelerden, bunun ameliyat endikasyonu çerçevesinde ilerlediğini ve giderek çocuğun akciğer kapasitesinde azalma ve efor düşüklüğüne neden olacağını öngördük. Zaten, hastanın efor kapasitesinde azalma vardı. Cerrahi ameliyat önerdik. Ameliyatımızda posterior enstrümantasyon dediğimiz Vida-Rot sistemleriyle bu eğriliği mümkün olduğu kadar düzelttik. Burak, ameliyattan sonraki gün kalkıp yürüdü.”
Her insanda anatomik bir kamburluk olduğuna değinen Doç. Dr. Ömer Bozduman, şöyle devam etti: “Buna kamburluk değil, kifoz deriz. Bu derece yaklaşık 35 ile 55 derece arasındadır. Bu 55 ile 70 derece arasında olan küçük çocuklarda korse ve fizik tedavi, yetişkinlerde korse olmadan fizik tedavi öneriyoruz. Ama bu 70, 72, 75 derecelerin üzerine çıktığı zaman özellikle ileri derecede artış olanlarda cerrahi endikasyonu vardır ve müdahale ediyoruz. Müdahale etmemizdeki temel amaç, bu eğriliğin daha da artmasının, iç organ ve akciğer kapasitesinin azalmasının önüne geçmektir.”
“Tümör ya da travmaya bağlı gelişen organik gruplara genelde cerrahi yapıyoruz”
Doç. Dr. Ömer Bozduman ayrıca ailelerin en çok duruş bozukluğu şikayeti ile evlatlarını getirdiklerini belirtek, “Poliklinik başvuruların en sık olanı, “Çocuk çok fazla telefonla oynuyor ve öne eğiliyor” şeklinde geliyor. Sağlıkta, bu tür duruş bozukluğuna neden olan organik bir problem var. En sık gördüğümüz omurlarda kamalaşma dediğimiz, Scheuermann kifozu gibi ya da ankilozan, spondilit ve romatolojik hastalıklar ya da sekonder dediğimiz enfeksiyon, tümör ya da travmaya bağlı gelişen organik gruplara genelde cerrahi yapıyoruz. Organik olmayan, yani altta yatan bir nedeni olmayan, çocuğun sadece duruş bozukluğu olan durumlarda; fizik tedavi veya korse gibi tedavi yöntemlerini kullanıyoruz. Korseleri genellikle de bu Scheuermann dediğimiz gruplarda özellikle büyüme çağında öneriyoruz. Mutlaka, fizik tedavi egzersizleri ekliyoruz ve takip ediyoruz. Ama gelişimini tamamlamış, eğrili ileri derecede olan hastalarda bir korse yetersiz kalıyor. Fazla ilerleyen kamburluklarda, fizik tedaviyle çok fayda göremediğimiz için cerrahi öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hiç resmimiz yoktu”
17 yaşında geçirdiği operasyonla kamburluğu düzelen Burak Kahya’nın annesi Ayşe Kahya, şu ifadelere yer verdi: “1-2 yıldır hafif kambur halini fark ediyordum ama çocuğa sürekli baskı yapıyordum. “Dik dur oğlum” diyordum, onun dik durabildiğini ama durmadığını düşünüyordum. Hekim, belki çözüm için korse önerir düşüncesiyle hastaneye geldim. Burak’ta geçici bir kamburluk olmadığını, kifoz olduğunu öğrendik. Ömer hoca platin koyulacağını anlattı, onayladık. 22 Ağustos’ta geldik, 29 Ağustos’ta ameliyatımız oldu. Burak iyi şimdi, dik duruyor. Doktorumuzun ve benim boyumu geçti. Rahatsızlığı akciğerlerine baskı yaptığı için, daha önce okulda çok devamsızlığı oluyordu. Ameliyattan sonra bu durumu aştık. Ameliyat sayesinde akciğerlerimiz rahat etti, Burak devamlı kambur durduğu için fotoğraf çekilmeyi sevmezdi. Hiç resmimiz yoktu. Oğlumun özgüveni yerine geldi. Operasyonun ardından boyu 5 cm uzadı, boyu 172 cm idi 177 cm oldu.”
“Dışarı çıkmaktan artık korkmuyorum”
Burak Kahya ise geçirdiği başarılı ameliyat dolayısıyla doktoruna teşekkür ederek, şöyle konuştu: “Ameliyat çok iyi geçti, özgüvenim yerine geldi. Hep dik dur diyorlardı, zorlanıyordum. Dışarı çıkmaktan artık korkmuyorum, fotoğraf çekilmeyi seviyorum.”